Akut glomerülonefrit, sıklıkla bademcik iltihabı ve akut farenjit gibi enfeksiyonları takiben birkaç gün veya hafta içinde ortaya çıkabilir. Daha nadir olarak üst solunum yolları iltihabı, zatürre, tifo, frengi enfeksiyonu, kulak iltihabı veya kızamık gibi hastalıklardan sonra da görülebilir.

Yetişkin bireylerde böbrek hastalığı, genellikle yukarıda bahsedilen enfeksiyonların belirtilerinin geçmesinden sonra gelişir. Başlangıçta genel bir yorgunluk ve hastalık hali görülür. Tipik vakalarda bir süre sonra idrar miktarında azalma meydana gelir. İdrar, yıkanmış et suyuna benzer renkte kanlı olabilir. Deri altı yumuşak dokularda su tutulması sonucu göz altları ve ayak bilekleri belirgin şekilde şişer. Güç kaybı giderek artar ve hasta böğür, bel ve baş ağrılarından şikayet eder. Bazen fiziksel eforla birlikte nefes darlığı da ortaya çıkabilir.

Hastanın muayenesi sırasında yumuşak ve soluk renkli ödemler, tansiyon yüksekliği ve kalp-dolaşım sistemine ilişkin diğer belirtiler dikkat çeker. Bu bulgulara ek olarak, akciğer tabanında dinleme sırasında duyulan çıtırtı sesi, kalpte kasılma esnasında işitilen üfürüm, boyun toplardamarlarında ve karaciğerde elle yapılan muayenede hissedilen gerginlik ve dolgunluk eklenir.

Laboratuvar incelemeleri, hastalığın tanısını kolaylıkla koymaya yeterli tipik bozuklukları ortaya koyar. İdrarda protein bulunur. Mikroskop altında incelenen idrar birikintisinde genellikle bol miktarda alyuvar ve silindirler görülür. Silindirler, böbrekteki hastalıklı glomerülden süzülüp böbreğin boşaltım birimleri olan nefronların uzak veya toplayıcı borucuklarında sıkışarak biçimlenen proteinlerdir. Bu yapıların, borucukların iç boşluğuna uygun olarak aldıkları biçimden dolayı silindir denir. Silindirler, tanecikli veya taneciksiz olabilir ve başka hücreleri içerebilir.

Akut glomerülonefritin tedavisi altta yatan enfeksiyonun tedavisi ile başlar. Antibiyotikler kullanılarak bakteriyel enfeksiyonlar kontrol altına alınır. Ayrıca, hastanın istirahat etmesi ve diyetine dikkat etmesi önemlidir. Tuz ve sıvı alımı sınırlanarak ödem ve yüksek tansiyon kontrol altına alınır. Gerekli durumlarda, diüretikler ve antihipertansif ilaçlar da tedaviye eklenir.

Akut glomerülonefritin prognozu genellikle iyidir, ancak bazı vakalarda kronik böbrek hastalığına ilerleyebilir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi çok önemlidir.